Depresyon

5 yıldır benimle yaşayan hastalığım. Doktorun inatla depresyon dediği ama beni şizofren gibi hissettiren sevgili arkadaşım. Bundan 7 yıl önce gördüğüm kötü rüyalar, iç sıkılmaları dengesiz ruh hali ve daha bir çok şey başlamıştı aslında. Ardı ardına aldığım haşimato fibromiyalji migren teşhisleri ve bu hastalıklardan kaynaklanabilecek belirtiler psikiyatre gitmemi engelledi. Aslına bakarsanız da iyiydim ben! Gece kötü rüyayı herkes görebilirdi. Kpss'ye girecektim sonuçta öğrenciliğim bitecekti, yeni bir hayat vs vs.. Kolay değildi ve elbet sancıları olacaktı, abartmaya gerek yoktu!

Sonra da eve dönmek işsiz kalmak normaldi yani yaşadığım şeyler olabilirdi. Ta ki ağlama krizlerine kadar! Babamla şiddetli bir kavga evden ayrılış tek başına hayat kurma anne baba dahil akrabalardan nefret etme sadece para için kapasitenin çok altında bir işe başlama ve finalde ağlama krizleri, 2 sabah felci ve doktor bey... Antidepresanlar la tanışmam bu dönemde oldu. İlk zamanlar fark etmiyordu ne ağlamam bitiyordu ne tutulmalarım ne rüyalarım. İnanmamıştım belki de iyi geleceklerine.. Zaman içinde bı şeyler değişti. Olaylara verdiğim tepkiler azaldı üzüntülerim azaldı. Ve üzülerek söylemek zorundayım ki duygularım azaldı. Benim için önemli olan neredeyse hiçbir şey kalmadı. Sevme eylemini ve diğer bütün duygusal eylemleri mantigimla yapmaya başladım. Onu sevmeliyim çünkü o beni seviyor, onu sevmeliyim çünkü iyi biri ya da onu sevmeyim çünkü işime yarıyor! Bütün duygularım ölmüştü ama rüyalarım ağlama krizlarim ara ara tekrarlıyor ne zaman doktora gitsem ilaçların dozunu artırıyordu. İlaçlar arttıkça duygular azalıyordu. Ta ki bı gün şirketimize destek ekip olarak gelen sarışın yeşil gözlü uzun boylu kibar ve tatlı bir çocuğa kadar. Yalan söylemeye gerek yok ilk görüşte vuruldum demeyi çok isterdim ama hayır öyle olmadı. 

"Pardon bı fiş numarası versem bakabilir miyiz?" Sabah sabah kimdi şimdi neden bu kadar kibardı? Arkamı dönüp baktım. "Kaç yıldır ,...,te çalışıyorsun sen?" 2 dedi gülümseyerek,neden ki, dedi. Onun için normaldi ama benim için 'pardon... miyiz?' hiç normal değildi. Genel sabah muhabbetimiz diğerleriyle Minee, bu fişi kim atmış üstüme, ne demek abim şimdi bu gibi gibi gergin konuşmalarken nasıl normal olsundu ki? Ama sonradan farkedincektim aslında yüzüne hiç bakmamıştım öylesine bi şaşkınlıkla sadece sormak için sormuştum. Sonra bı gün telefonum çaldı. Öğlen yemeği yedin mi dedi telefonun ucundaki ses yemedim dedim geliyorum birlikte yiyelim istersen dedi. O kadar normal karşıladım ki iş için sadece benle muhatap olan destek ekip olarak geldiği için iş yerinde benden başka kimseyi tanımayan diğerleri gibi o da benle arkadaş olmak istemiş olabilirdi. Telefonu kapattım işime devam ettim. Geldi aradı yemek yedik... Yerken başımı kaldırıp ilk defa gözlerine baktım o kadar güzeldi ki yüz hatları. Yeşil çekik gözleri, elmacık kemikleri, burnu, teninin rengi..  Neden burda da bir mankenlik ajansında değil diye düşündüren boyu posu.. Sonra biraz sohbet ettik kahve ve sigara eşliğinde her şey iki arkadaşın yemek yiyip sohbet etmesi gibiydi ikimizde çok rahattık evet görüntüsü çok güzeldi ama bu bende bir şey ifade etmiyordu malesef. Zaten bana karşı bir hissi olduğunu da düşünmemiştim. Birinin bana karşı hissi yoksa benimki neden olsun ki mantıklı değildi ve benim hislerim mantığından ibaretti. Sonra ertesi gün eve bırakmak istedi evim yolu üstündeymiş. Arabada biraz konuştuktan sonra istediği şeyin arkadaşlık olmadığını biliyordum artık ve benim birilerine şans vermem gerekiyordu. O kadar doğru zamanda gelmişti ki kendimden vazgeçmiş olmekle yasamak arasında gidip gelirken yaşamak için bir sebep olabilirdi bana. Öyle de oldu her şeyimle sevdi beni.

8 ay oldu hikayemiz başlayalı. Bir kere ağlama krizi, iki gece rüyalar, kötü rüyalar... 8 ay için olağan üstü iyi durumdayım. Hikayenin sonunu ben de merak ediyorum ama bildiğim bir şey var ki sonu ne olursa olsun size iyi gelen insanlar varsa onları sevin çünkü mantık böyle der. Mantığımla sevdim ama mantığıma aykırı birçok şeyi de görmezden gelebiliyorum belki de sevmek bu demek ve ben sevmeyi bilmiyorum.. 







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bilinmezlik

Yalnızlık